top of page

66 YILDA MADEN OCAKLARINDAN OTOMOBİL BAYİLİKLERİNE...

 

 

Aslan Keleş'in bundan 60 yıl kadar önce maden ocaklarında başlayan macerası zaman içerisinde otomobil sektörüne hizmet veren plazalara dönüştü. Elde edilen bu başarıyı bugün üçünxü ve dördüncü nesil el ele vererek daha da ilerilere taşımayı amaçlıyor.

 

 

Genç Cumhuriyet’in fakir yılları… Trabzon’un Araklı ilçesindeki bir dağ köyünden kopup gelen küçük bir çocuk… Adı Aslan Keleş. Yaşı ne çalışmak için, ne de genç yaşta kaybettiği babasının geride bıraktığı annesine bakabilmek için uygun.

 

Her şeye rağmen o, işletmesi Fransız’ların elinde olan, yerin kat be kat altından çıkan kömürün ona ekmek kapısı olacağı ümidiyle, Zonguldak’ın Kozlu beldesine gelir. Başkalarından bulduğu kimlikle postacı olarak işbaşı yapar. Yaşı en sonunda tuttuğu vakit, bu defa da kendi kimliğiyle kömür ocaklarına hazırlık için açılan taş galerilerinde çalışmaya başlar.

 

 Zamanı geldiğinde, başlık parası olan bir tarla karşılığında Ayşe Hanım’la evlenir Aslan Keleş ve bu evlilikten de 1933 yılında Kibar, 1936 yılında Hasan ve 1939 yılında da Nuri adını verdikleri üç tane oğulları olur. Ayşe Hanım, köyde zor doğa ve yaşam şartlarıyla evlatlarını büyütürken, Aslan Bey ise çok çalışması ve üstün zekasıyla amirlerinin takdirini kazanır.

 

 

Gurbette yaşam zor

 

Ancak gurbette yalnız bir yaşam çekilecek gibi değildir. 1943 yılında, Aslan Bey oğullarından Nuri’yi ve eşini de yanına alarak, o zamanın meşhur TARI vapuruyla Karadeniz’e açılır, bu yolculuk tam bir hafta sürecek ve Zonguldak’ta sonlanacaktır.

 

Bugün hala Kibar, Hasan ve Nuri Keleş’in evlerinin bulunduğu Kasaptarla - Kozlu’da, hazineye ait bir arsa üzerinde tek gözlü bir gecekonduya taşınırlar. 1944 yılındaMünevver, 1945’te Emin, 1946 yılında ise Zübeyde aileye katılır.

 

1946 yılı geldiğinde, Aslan Bey’in emekleri sonunda fark edilir. Zonguldak milletvekili olan Sabri Koçer’in desteğiyle kesenecilik ve şef yardımcılığına getirilir. Artık her türlü yetkisi ve sorumluluğu ona ait olan bir ekibin başındadır. Verilen hedefleri aştıkça hem maddi hem de manevi açıdan rahatlar.

 

Artık ailenin bir araya gelme vakti gelmiştir. Köyde babaannelerinin yanında kalan Kibar ve Hasan’ın da dönüşüyle 8 kişilik bu aile, tek gözlü gecekondularına bir oda, bir de mutfak ekleyerek yeni bir düzene geçiş yaparlar, Aslan Bey kimi zaman 24 saat ocak başında çalışarak, Ayşe Hanım da evde dört ineğinden geçimlerini sağlayarak, yaşam savaşı verirler.

 

Ancak Aslan Keleş’in daha büyük hedefleri vardır. Kendi yaşadığı zorlukları çocuklarına yaşatmayacaktır; onları ticari bir hayatın içinde meslek sahibi olarak görmeyi arzu etmektedir.

 

Ticarete atılan ilk adım

 

Bu düşünceyle, takvimler 1949’u gösterirken kuşaklar sürecek ticari hayatın ilk adımı bir manav dükkanıyla atılır. En büyük evlat, Kibar Keleş, geç yaşta başladığı okulunu 4. sınıfta bırakarak işin başına geçer. Bu konudaki en büyük desteğini baba dostu Tahsin Kayhan’dan alır.

 

Manav ortaklığı kısa sürerek 1950’de bozulur, ancak ticari hayata atılma düşüncesi cazibesini kaybetmez. 10 metrekarelik bir dükkanla tekrar ticaret hayatına başlanır, bu dükkanda tuhafiyeden bakkallığa, ufak tefek her türlü şey satılmaktadır, bu defa askere giden Kibar Keleş’in yerine, ikinci kardeş Hasan Keleş işin başına geçer. Yıl 1954’tür.

 

Ancak aksilikler üst üste gelmektedir. 1954 yılında Zonguldak tarihinin en büyük sel felaketini yaşar ve küçük dükkandaki her şey sele kurban gider.

 

 

Selle gelen yıkım ve yeni bir başlangıç

 

Yapılacak tek bir şey vardır, yola baştan başlamak. Kibar ve Hasan Keleş ortaklığı, dördüncü kardeş Emin’in bünyeye dahil olmasıyla gelişir ve büyür. Aile içinde kendi kuşağının ve doğduğu köyün ilk lise ve üniversite mezunu olan ve meslek hayatına mezun olduğu lisede biyoloji öğretmeni olarak başlayan Nuri Keleş de 1973’te onlara katılarak, ticari geleneği sürdürür.

 

Küçük dükkandaki yiyecek maddelerinin yerini tuhafiye, manifatura, dikiş makinesi ve radyo gibi emtialar alır. Satışı yapılan ürünlerin niteliği ve çeşitliliği değiştikçe, o 10 metrekareye sığılmaz olunur ve bugün de hala Bosch ve Singer ürünlerini satan yeni bir dükkana geçilir.

 

1954 yılında konfeksiyon, 1965 yılında Mutfakgaz tüp ve mobilya, 1970 yılında Java motosiklet, 1976 yılında BMC ticaret hayatlarına girer, ilk bayilikler olan AEG, Arçelik, Philips ve Mutfakgaz’dan çok iyi satışlar yapılır.

 

Büyüme hız kesmeden devam eder. 1970–1980 yılları arasında beyaz ve kahverengi eşyanın yanı sıra markalı ürünler, halı, mobilya ve diğer ev eşyaları da artık Zonguldak’ta Keleşler’den satın alınır olmuştur. Babalarının 33 yıllık hayali artık gerçekleşmiştir. Bu dönem ayrıca Kibar Keleş’in üç oğlunun İstanbul’da yüksek öğrenime başladığı yıllardır.

 

Koç grubuyla tanışma

 

Koç grubuyla ilk tanışma ise bu tüccar aile için bir mihenk taşı olacaktır. Bu ticari adım, 1963 yılıyla Arçelik bayiliğiyle, daha sonra Beko, Uniroyal ve Tofaş ile gerçekleşir. Bir bayi toplantısından sonra Kibar Keleş yanında getirdiği fotoğrafı oğullarına gösterdiğinde, beraber poz verdiği sima yıllar sonra hala hafızalarında yer edecektir, bu kişi Vehbi Koç’tur.

 

O tarihte bütün ülkeye örnek olan bu büyük işadamının etkisi de büyüktür, en basit anekdotlarla zihinlerde yer eder, elektrik düğmelerini söndürerek nasıl tasarruf ettiğini o tarihlerde Ahmet Keleş, ilk kez babası Kibar Keleş’in ağzından dinler.

 

Artık sıra üçüncü kuşaktadır. Ahmet Keleş, okumaya geldiği İstanbul’da eczacılık eğitimini sürdürürken, bir yandan da Zonguldak’tan yönlendirilen dayanıklı tüketim maddelerini, binek araçlarının pazarlamasını yapmaktadır.

 

Bayrağı babasından devralan Ahmet Keleş, 1980’de İstanbul, Sirkeci’de küçük bir dükkanla işe başlar. Keleşler Motorlu Araçlar A.Ş kurulur. 1981’de Nasoto Ford ticari araçlar bayiliği alınır. Bu sırada Karadeniz Ereğli’sinde ise Petrol Ofisi bayiliği alınır. 

 

1984 yılında Karadeniz Ereğli’si Tofaş ana bayiliği de bünyeye katılır ve Keleşsan A.Ş kurulur. 1986 yılında Zonguldak Kozlu Nasoto Ford otomobil bayiliği alınır, 1990 yılında bu bayilik yerini Tofaş ana bayiliğine bırakır. Aynı yıl, Zonguldak Kozlu beldesinde ise Petrol Ofisi bayiliği alınmıştır.1995 yılında ise sigorta sektörüne de ilk adım atılır. Keleşler sigorta şirketi kurulur. Bu dönemde aile şirketlerinde bir ilk daha yaşanır. O güne kadar kız çocuklarının şirketlerde yer alması düşünülmezken çağa ve değişen koşullara ayak uyduran aile büyükleri bu konudaki tutumlarını da değiştirirler. Harçlığını çıkarırsın diyerek şirketin idaresi Banu Keleş’e verilir.

 

Krizle gelen büyüme

 

1994 yılında yaşanan kriz iyi yönetilmediği için bu durum Karadeniz Ereğli’sindeki şirketleri derinden etkiler. Büyümenin beraberinde getirdiği ağırlıklar, yönetimsel yanlışlıklar nedeniyle bölünme kararı alınır ve bu süreçle beraber şirketler üç bölünme yaşar. 1996 yılında Karadeniz Ereğli Petrol Ofisi bayiliği ile ilk bölünme gerçekleşir, 1998 yılında ikinci bölünme ise Emin Keleş’le yaşanır. Zonguldak Kozlu Petrol Ofisi bayiliği aile ortaklığından ayrılır. Bu bölünmeden sonra ticari hayatına Total akaryakıt bayiliği ve iş makineleriyle devam eder.

Sonraki bölünme kararı 2003 Yılında alınır ve Ailenin üç şirketinden 2 si olan Keleşsan AŞ ve Keleşler Ev Aletletleri Zonguldak ‘ta yaşayan grupta ve Diğeri Keleşler Motorlu Araçlar ailenin İstanbul grubunda kalarak faaliyetlerine devam eder.

 

Bu bölünme neticesinde Keleşsan AŞ ve Zonguldak Kozlu merkezde faaliyetlerini sürdürmekte olan Keleşler Ev Aletletleri kardeşlerden Hasan ve Nuri Keleş ve çocukları ile birlikte yeni ortaklık yapısı ile yollarına devam etmeye başlar.

Bu yapı 2003 den günümüze gelişerek devam etmektedir.

Şirket bünyemiz 2010 yılı itibariyle Keleşler Park Otel Ereğli de faaliyet hayatına başlamıştır.

Ayrıca Keleşsan AŞ Fiat Ana Bayiliği kapsamında  Ereğli Entegre tesisinin dışında, Zonguldak Showroom da hizmet vermekteyiz.

 

bottom of page